Bugün seçim olsa
kim kazanır sorusuna ne siyaset bilimciler, nede politika uzmanları cevap
veremez. 10 gün önceki yerel seçimlerde de verdikleri cevap yanlış çıktı.
Özgürlükler
kısıtlanacak, rüsvet, yolsuzluk, milyar dolarlar havada ucuşacak, bukadar
etkene rağmen ancak gelişmiş ülkelerde iktidar değişir. Bizde ne iktidar
değişir ne de düzen değişir.
Aslında bunun
cevabını sosyologlar veriyor. Cevabı aramak için Maslow’un ihtiyaçlar
hiyerarşisini incelemek yeterli.
Muhtemel hepimiz
ortaokulda okumuşuzdur, öğretmenlerimiz göstermiştir bize Maslow’un meşhur primatini.
ABD'li psikolog Abraham
Maslow’un 1943 yılında yaptığı çalışmaya göre: insanların
ihtiyaç gereksinimleri şu şekilde kategorize edilmişti:
2. Güvenlik
gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
3. Ait
olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
4. Saygınlık
gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına
saygı)
5. Kendini
gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme,
önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)
İnsanın herbir ihtiyacı karşılandığında, insan doğası gereği daha fazlasını
ister. Yukarıdaki maddelerden 1. Tamamladığında 2.ye 3.ye geçer.
Şimdi ülkemizin Mart 2014 rakamlarına bakacak olursak;
-4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.149 TL (sağlıklı, dengeli ve yeterli
beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı)
-Yoksulluk sınırı i3.742,73 TL (Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut
(kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması
zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı)
Asgari ücretimiz ise bu rakamlarla dalga geçen bir tutar 846 TL.
Yani bir işçi aldığı maaş ile ailesini dengeli besleyemiyor. Bırakın
kirayı, faturayı, yemek alacak parası yok. Karı koca akşam yemeklerinde yarım
porsiyon yiyeceklerki, cocukları doysun. Bu asgari ücretle hiç yoksulluk sınırından
bahsetmeye gerek yok.
Aslında bu tablo
Türkiye’nin pek çok yerinde var. Bilhassa, iş imkanının az olduğu anadolu ve
doğu anadolu’da.
İnsanımız
maalesef Maslow pramitinin 1.seviyesinde bulunuyor. Bu durumda da parayı veren
düdüğü çalıyor.
Anadolu'ya göre
daha gelişmiş olan batı taraflarına baktığımızda ise, anadoludan daha iyi bir
tablo görüyoruz, iş imkanlarının daha iyi, türkiye ekonomisinin 4’te 3’ünün
buralarda olması gibi nedenlerden insanlar Maslow pramitinin 4. Seviyesindeler.
Yeme/içme vs gibi dertlerini daha kenara koymuş, saygı görme, kendıni özgütce
ifade etme, prestij peşindeler.
Şimdi seçim
analizi yapacak olursak, AKP tebrik etmek lazım. Biz şekilde Maslow’u
çözmüşler. İster devlet kaynaklarıyla ister kendi kaynaklarıyla deyin, bir
şekilde bu halka ulaşıyorlar. CHP’nin yapamadığı yapıyorlar.
Cemaatin
oylarının AKP gitmemesine rağmen, bir etki olmaması da Maslow’da açıklanıyor.
Bakınız 3. Etaba; aidiyet ihtiyacı. Adam açsa, nereye ait olduğunun önemi
olmuyor.
Hatırlatma:
Zaten bir önceki yazımda da yazdığım ve aşağıdaki grafik de dolaylı olarak bunu anlatıyor. Kafa karıştıran analiz ise Finansçı Mahfi Eğilmez’in yaptığı analiz. Bir tarafa seçim dönemlerindeki büyüme oranları, bir tarafa da AKP’nin aldığı oy oranları yazılmış.
No comments:
Post a Comment