17 Nisan 2014 de
saatler 22:53 ü gösterirken bir kez daha baba oldum.
Biz Türklerde
vardır ya, "erkek adamın erkek evladı olur" sözü. Şimdiye kadar
"erkek adamın erkek damadı olur" diyip kendimi avutuyordum. Şaka bir yana sağlıklı oldukdan sonra cinsiyetin
hiç bir önemi yok. Eşimin hamileliğinde
erkek olduğunu öğrendiğim zaman bile klasik kız babasına göre sanki daha biraz
daha göğsüm kabarmadı. Belki de kız olmasını istiyordum. Alya’nın bana yaptığı
şirinliklerden, o sevgiyle sarılmasından dolayı. Dedim ya hiç önemi yoktu benim
için, tek önemli etken sağlıklı olmasıydı. Ama eşim Gözdeyle allahın
sevgili kullarındanız sanırım. İnşallah bu şanslılığımız devam ederde,
hayatımız boyunca hem kız, hem erkek sevgisini sonuna kadar yaşarız.
Normalde 24 Nisan
gibi doğacağını planlıyorduk. Daha doğrusu doktorumuz öyle düşünüyordu. Gerçi
24 Nisan bile doğum için erkendi. Herşeyde bir hayır varmış. Şöyleki doktor son
kontrol için 19 Nisan tarihini vermiş, o gün geldiğinizde doğumu planlarız
demişti. Hatta bende, nasıl olsa doğama var diyerek, 2 günlüğüne iş için Kieve gitmiştim.
Diyorum ya herşeyde hayır var diye içime doğmuş gibi akşam gelmem gerekirken,
sabah uçağıyla döndüm.
Hayatımda bir ilk
oldu ve ameliyata girdim, Tabiki Gözdenin cesareti sayesinde, şayet genel aneztezi isteseydi, kapıda bekleyen babalardan olacakdım.
Ameliyathanede Gözde çok şükür iyiydi, benim sol elimin sıkılmasından dolayı sol elimin geçirdiği kısmi felcide saymazsak bende iyiydim... Dakikalar sonra oğlumuzun hayata merhaba
dediği ilk saniyeleri yaşadık, ilk ağlama sesini duyduk. Bu tarif edilmez bir
mutlulukdu. O dakikaları hayatım boyunca unutmama imkan yok. Ne yazikki
doğumdan sonra Ege’mizin yoğun bakıma alınacağını öğrendikden sonra, bu
unutulmaz mutluluk, yine hayatımız boyunca unutamayacağımız tedirginliğe ve
hüzne yerini bıraktı. Ben yine bir şekilde yoğun bakıma girip Ege yi
görebiliyordum ama Gözde maalesef yatakda oğlunu bekliyordu. Çok zor birşey, 9 aya yakın karnında taşımışsın, daha ameliyat esnasında sesini duyup, ilk nefesini hissetmişsin ve yanına beklerken bebeğinin yoğun bakımda olduğuu öğreniyorsun ve habersizce bekliyorsun...
O gece tabikide
gözümüze uyku girmedi. Ne zamanki Gece 4 de yoğun bakıma gittiğiim zaman burnundan
dolunum cihazını çıkardıklarını gördüm, içim biraz rahatladı. Sabah 7 de ise
küvezden çıkardıklarını gördüğümde ise hüzün ve tedirginlik yerini bu sefer
umuda bıraktı.
Uzun lafın
kısası, sağlıkla oğlumuz Emre Ege’yi kucağımıza aldık.
Allah sağlıklı,
huzurlu uzun ömürler verir inşallah.
Hoşgeldin aramıza
oğlumuz Ege.
Canım Kızıma Not: Kızım olurda birgün okursan bu blogu sakın üzülme babam benden bahsetmemiş diye, senin doğduğun zaman bloğum yoktu canım kızım :)))
Canım Kızıma Not: Kızım olurda birgün okursan bu blogu sakın üzülme babam benden bahsetmemiş diye, senin doğduğun zaman bloğum yoktu canım kızım :)))
No comments:
Post a Comment