April 30, 2014

Hoş Geldin Oğlum


17 Nisan 2014 de saatler 22:53 ü gösterirken bir kez daha baba oldum.

Biz Türklerde vardır ya,  "erkek adamın erkek evladı olur" sözü. Şimdiye kadar "erkek adamın erkek damadı olur"  diyip kendimi avutuyordum.  Şaka bir yana sağlıklı oldukdan sonra cinsiyetin hiç bir önemi yok.  Eşimin hamileliğinde erkek olduğunu öğrendiğim zaman bile klasik kız babasına göre sanki daha biraz daha göğsüm kabarmadı. Belki de kız olmasını istiyordum. Alya’nın bana yaptığı şirinliklerden, o sevgiyle sarılmasından dolayı. Dedim ya hiç önemi yoktu benim için, tek önemli etken sağlıklı olmasıydı. Ama eşim Gözdeyle allahın sevgili kullarındanız sanırım. İnşallah bu şanslılığımız devam ederde, hayatımız boyunca hem kız, hem erkek sevgisini sonuna kadar yaşarız.


Normalde 24 Nisan gibi doğacağını planlıyorduk. Daha doğrusu doktorumuz öyle düşünüyordu. Gerçi 24 Nisan bile doğum için erkendi. Herşeyde bir hayır varmış. Şöyleki doktor son kontrol için 19 Nisan tarihini vermiş, o gün geldiğinizde doğumu planlarız demişti. Hatta bende, nasıl olsa doğama var diyerek, 2 günlüğüne iş için Kieve gitmiştim. Diyorum ya herşeyde hayır var diye içime doğmuş gibi akşam gelmem gerekirken, sabah uçağıyla döndüm.


Hayatımda bir ilk oldu ve ameliyata girdim, Tabiki Gözdenin cesareti sayesinde, şayet genel aneztezi isteseydi, kapıda bekleyen babalardan olacakdım.

Ameliyathanede Gözde çok şükür iyiydi, benim sol elimin sıkılmasından dolayı sol elimin geçirdiği kısmi felcide saymazsak bende iyiydim... Dakikalar sonra oğlumuzun hayata merhaba dediği ilk saniyeleri yaşadık, ilk ağlama sesini duyduk. Bu tarif edilmez bir mutlulukdu. O dakikaları hayatım boyunca unutmama imkan yok. Ne yazikki doğumdan sonra Ege’mizin yoğun bakıma alınacağını öğrendikden sonra, bu unutulmaz mutluluk, yine hayatımız boyunca unutamayacağımız tedirginliğe ve hüzne yerini bıraktı. Ben yine bir şekilde yoğun bakıma girip Ege yi görebiliyordum ama Gözde maalesef yatakda oğlunu bekliyordu. Çok zor birşey, 9 aya yakın karnında taşımışsın, daha ameliyat esnasında sesini duyup, ilk nefesini hissetmişsin ve yanına beklerken bebeğinin yoğun bakımda olduğuu öğreniyorsun ve habersizce bekliyorsun...

O gece tabikide gözümüze uyku girmedi. Ne zamanki Gece 4 de yoğun bakıma gittiğiim zaman burnundan dolunum cihazını çıkardıklarını gördüm, içim biraz rahatladı. Sabah 7 de ise küvezden çıkardıklarını gördüğümde ise hüzün ve tedirginlik yerini bu sefer umuda bıraktı.

Uzun lafın kısası, sağlıkla oğlumuz Emre Ege’yi kucağımıza aldık.

Allah sağlıklı, huzurlu uzun ömürler verir inşallah.


Hoşgeldin aramıza oğlumuz Ege.


Canım Kızıma Not: Kızım olurda birgün okursan bu blogu sakın üzülme babam benden bahsetmemiş diye, senin doğduğun zaman bloğum yoktu canım kızım :)))

No comments:

Post a Comment