Bazen ben açarım konuyu işler nasıl diye, bazende taksici konuşkansa o açar muabbeti. Bir taksici profili vardır; muabbet esnasında öğrenilir, hiç biri ihityacı olduğu için çalışmaz, ya arkadaşına yardım ediyordur, ya arkadaşının son anda işi çıkmıştır, bu ben bakarım demiştir, yada can sıkıntısındardır.
Bugün Almata'ya gitmek için, her seyahatimde olduğu gibi yine mahallemizdeki Boğaziçi Kandili Durağından taksi çağırdım. Taksici ufakda olsa, bavulu gördükden sonra Sabiha Gökçen mi, Atatürk mü diye sordu, Atatürk deyince yüzü düştü, çok trafik var inşallah 2-3 saate geri dönerim diye güldü. Sonrada gece 2 ye kadar vaktim var boşver abi, gece 2 de arabayı teslim ederim, 4 tane birada çaktım mı sonrada ertesi gğn 4 de kalkarım dedi. Bende akşam kaçta alıyosun arabayı geri dedim, yok abi ben zaten sadece pazar günleri çalıyorum dedi. Bende hafta içi çalışmıyormusun emeklimisin diye sordum. Yok inşallah seneye emekli olacağım, onun dışında çalışmıyorum. Hatta bugün 5 tane yeni orjinal DVD aldım yarın kalkınca 2 tanesini geceye kadar bititirim deyip, aldığı filmleri saymaya başladı. İngilizce film adları saydı, yok vizyona daha girmedi vs dedi.
Bende madem çalışmıyorsun, parayı pulu geçtim günler nasıl geçiyor diye sordum. Bunun üzerine, müzelere gdiyorum, konserlere gidiyorum dedi. Hatta iyi hatırlattın abi, Leonard Cohen gelecek yakınlarda konsere, bileti çıkmışsa yarın öbürsü gün alayım deyince ben iyice dumur oldum :)
Sonra ekonomiden başladı konumuz, para kazanma yolları falandan. Başladı Warren Buffett'i anlatmaya, bu sene şukadar kazanmı, günde şu kadar yiyormuş diye.
İlk defa böyle bir taksiciye denk geldim. Ondan sonra düündüm adam harbiden zevk için taksicilik yapıyor :)))
No comments:
Post a Comment